top of page
Yazarın fotoğrafıRena Psikoloji

Obsesif Kompulsif Bozukluğu Tanımak


Türkiye Psikiyatri Derneği’ne göre, her 100 kişiden 2-3’ünde, ayrıca ABD'de yaklaşık altı milyon kişide obsesif-kompulsif bozukluğu (OKB) olduğu tahmin edilmektedir. OKB, erkeklerde ve kadınlarda benzer oranlarda gelişebilirken, okul çağındaki çocuklardan yaşlı yetişkinlere kadar tüm yaş gruplarında görülebilmektedir. OKB’nin genellikle aşamalı olarak başladığı düşünülse de bazı durumlarda aniden başlayabilir. Semptomların (belirtilerin) şiddeti ise zaman içerisinde dalgalanma gösterebilir ve bu dalgalanma stresli olayların gerçekleşmesi ile ilişkilidir.

Bilindiği üzere, OKB belirtileri istenmeyen ve üzücü şüpheleri ya da zarar, bulaşma, dini ve cinsel temalar veya sağlık hakkında düşünceleri içermektedir. Ritüeller; aşırı yıkama, yeniden kontrol etme, dua etme, rutin aktiviteleri veya eylemleri tekrarlamayı veya olumsuz düşüncelere karşı koymak için tasarlanmış özel düşünceleri içerebilir. Kişi, rahatsız edici düşünceleri tetikleyen ve ritüelleştirmeye teşvik eden belirli durumların, yerlerin veya nesnelerin farkında olabilir hatta bunlardan kaçınması alışkanlık haline gelmiş olabilir. Buna ek olarak bu kişinin sıklıkla, takıntılı korkulardan ya da kompülsiyonları/ritüelleri gerçekleştirme dürtülerinden kaçınmaya çalıştığı da söylenebilir.

OKB'de iki çeşit ilişki oldukça önemlidir ve her ikisini de anlamak tedavi sürecinde yardımcı olacaktır. Terapide, bu iki çeşit ilişkinin de kırılması hedeflenmektedir. Birincisi, belirli nesneler, düşünceler veya durumlar ile kaygı/rahatsızlık arasındaki ilişkidir. Örneğin, kaçınmaya ya da acı çekerek katlanmaya çalıştığınız bir durumu, düşünceyi veya nesneyi hayal etmeye çalışın. Bu durum veya düşünce ile kaygı/rahatsızlık arasında bir ilişki oluşması muhtemeldir. Bir zaman sonra durumlar ve hissedilen rahatsızlık arasındaki ilişki giderek kuvvetlenir.

Bir diğer önemli ilişki ise kompulsiyonların/ritüellerin verdiği geçici rahatlama hissinin tekrarlı bir şekilde deneyimlenmesidir. Bu ritüelleri yapmaya devam ettikçe rahatlamış hissetmeye devam edilir. OKB tedavisinde bu ilişkileri kırmaya çalışmak oldukça önemlidir. Bu nedenle, rahatsızlığı artıran durumları ve ardından rahatsızlığı nötralize etmek için gerçekleştirilen davranışları veya düşünceleri not etmeye çalışmak tedavinin ilk adımlarındandır. Sadece belirtiler ve rahatsızlıklar hakkında ilişkileri anlamaya çalışmak bile bir başlangıç olarak OKB’yi yenme konusunda oldukça yardımcı olacaktır.


Klinik Psikolog Özlem Öztürk




Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page