top of page
Yazarın fotoğrafıRena Psikoloji

Çocuk ve Aile

Anne, Baba ve Çocuk Üçgeni


Anne ve çocuk ilişkisinin önemi kuşkusuzdur. Ama peki ya babalar? Annelerin önemini vurgularken bazen babaları es geçiyoruz fakat günümüzde anneler kadar babaların da çocuklarının gelişiminde etkili olduğunu gözlemliyoruz.

Ebeveynlerimiz hayatımızda çok önemli bir yere sahiptir. Özellikle ilk yaşlarımızda anne ve çocuk arasındaki ilişki yaşamsaldır. Bebek yemek yemek, temizlenmek, dış dünyayı tanımak için anneye ihtiyaç duyar. Bebek annenin gözünden dünyayı görür, deneyimler. Fakat bu denklemde belirtilmesi gereken diğer bir öge ise babadır. Anne çocuk arasındaki özel bağa babayı da katmak, ona da eşit sorumluluklar vermek hem çocuk için hem de aile yapısı için önemlidir.

Genellikle anneler, bebekleri doğduktan sonra onun bütün ihtiyaçlarını kendileri karşılamak isterler. Sanki baba yanlış bir hareket yapacak, çocuğa zarar verecek gibi düşünebilirler. Fakat unutmayın ki bir eylem yapılarak öğrenir. Eğer anne, babaya bu imkânı vermezseniz, baba da “ben yapamıyorum zaten” diye geri çekilecektir. Bir noktadan sonra yardım istediğinizde babanın ben bilmiyorum ki hep sen yaptın demesi anneleri şaşırtmamalı. Nasıl ki bir çocuk dünyaya anne baba sayesinde geliyorsa, onu yetiştirirken de eşit sorumluluklar üstlenmelidir.

Sevginin sadece çocuğa karşı gösterilmesi, babanın dışarıda bırakılması.

Sadece anneyle kurulan ilişki değil, bu ilişkiye babayı da dâhil etmek, çocuğun gözünde de ailenin yapısını belirler. Bazı durumlar anne ile bebeği kapsar ve babaya alan tanımaz. Çocuğun anneyle iletişime geçmesine, babanın dışarıda bırakılmasına neden olur. Çocuğun, anne baba çocuk ilişkisini görerek büyümesi emin çocuğunuzun sağlıklı bir gelişimsel süreçten geçmesini sağlar.

Bu söylediğim sağlıklı aile üçgenini kurmak istiyor fakat nasıl yapılacağını bilmiyorsanız, partnerinize çocuğunuzla ilgili bir sorumluluğu vererek başlayabilirsiniz. Mesela onu okuldan hep anne alıyordur. Babanın işinin müsait olduğu günler kararlaştırılır ve o günlerde baba çocuğu okuldan alır. İşleriniz buna müsait değilse farklı yollar denenebilir. Burada bahsetmek istediğim olgu, babanın da çocuğun sorumluluğunu alması gerektiğidir. Çocukla ilgili her şeyin anne tarafından tek başına yapılıyor olması, çocuk için de babanın varlığını sorgulatan bir olgudur

Anne baba ve çocuk ilişkilerinde annenin yeri kuşkusuz çok önemlidir. Fakat babanın çocuğun gelişimindeki katkısı çocuğun eşit sorumluluklar paylaşan bir ebeveyn ilişkisi gözlemlemesini sağlayacak, çocukla kurulan ilişkisini güçlendirecektir. Çocuğunuzla ilgili karar alırken ve uygularken en sağlıklısı anne babanın sürece birlikte dâhil olması olacaktır.

Baba ve çocuk ilişkisi

Günümüz şartlarında annenin iş hayatına aktif rol oynamasıyla, ailede babanın görev ve sorumluklarında değişmeler olmuştur. Baba aile gelirinin sağlanmasının yanı sıra, çocukların bakım ve eğitimlerinde önemli rol oynamaya başlamıştır. Bu durum da baba çocuk ilişkisini destekler. Çocuğun bakımını sadece annenin üstlenmesi, babanın sadece çocukla belirli eğlenceli aktiviteler yapması, çocuğun bütün sorumluluğunu annenin üstlenmesine neden olur. Oysaki babanın da çocuğun bir sorunu olduğunda çözüm getirmesi, çocuğu dinlemesi önemlidir. Küçükken başlayan bu paylaşımlar ileride de çocuğunuzun sizinle sadece hoşlanacağınız durumları değil, bir sıkıntısı veya çözemediği bir durum olduğunda sizinle kolaylıkla iletişime geçmesini sağlayacaktır.

Baba, çocuğa sosyal ve toplumsal olanı da temsil eder. İlk yıllarında anneyle daha çok beraber olan çocuk bu çerçeveye 3. nün yani babanın eklenmesini kabullenmek ve bu duruma adapte olmak durumundadır. Babanın varlığı bu noktada çok önemlidir. Anne ve babanın ortak karar verdiğini gören çocuk bireyselleşmeye daha rahat geçer. Okul, kurs ve benzeri kalabalık ortamlarda uyum sağlamayı öğrenir. Baba dâhil edilmeden anneyle birlik olmaya devam edildiği durumlarda çocuk bireyselleşmeyi öğrenmekte zorlanır. Çünkü anneyle yapışık olmak kolay olandır, tek başına bir ortam da bulunmakta zorlanabilir ve hep kendine yardım edecek birini arar.

Babayla çocuğun vakit geçirmesi annenin de kendine zaman ayırmasına, ihtiyaçlarını gidermesine olanak tanır. Böylece hem baba çocukla ilişkisini geliştirmiş olur hem de anneye ihtiyacı olan bireysel zamanı vermiş olur.

Anne ve babanın ortaklaşa hareket etmesi çocuğun eşitlik ve adalet değerlerini tanıyacağı demokratik bir ortam yaratmaktadır. Ayrıca çocuğun doğumundan itibaren ebeveynlerin farklılıklarını görmesi, farklı tipteki insanlarla daha iyi ilişki kurmasına ve yeni koşullara daha kolay uyum sağlamasına yardımcı olmaktadır.

Babanın çocuğun hayatında aktif rol oynaması, kişisel tatmininde de etkilisi vardır. Bu sayede çocuğuyla yakın bir ilişki kuran babaların yeterlilik duygusunun ve ebeveynlikten aldığı doyumun arttığı gözlenir.

Babanın, çocuk üzerinde cinsel kimlik, zihinsel ve sosyo-duygusal gelişim özelliklerine etkisi günümüzde açık bir şekilde görülmektedir.

Boşanma durumunda veya babanın ayrı yaşadığı durumlarda da babanın çocuğun hayatına katılmasının, tutarlı disiplin, gözlem ve açıklama yapmayı kolaylaştırdığı, bunun da çocukların davranış problemlerini azalttığı gözlemlenmiştir.

Otorite olarak baba figürü

Baba, anne baba çocuk üçgeninde dışsalın temsilidir. Anneyle kurulan ilişkiye sonradan katılan, sosyal hayatın ve dış dünyanın temsilidir. Bu temsil karar vermede önemli rol oynar, kurallarda belirleyicidir.

Genellikle baba, evde karar veren kişidir. Annenin babayı dâhil etmesi “ bunu bir de babana soralım” demesi, çocuğun gözünde baba figürünün otoritesini tasdikleyecektir. Anneyle çocuk ilişkisine üçünün dâhil olması, annenin babaya danışması veya kararda babanın da belirleyici olması önemlidir. Burada kastettiğim kızan, hayır diyen, öfkelenen bir otoriter tavır değildir. Çocuk belirli bir yaşa kadar ebeveynin kararlarını uygular. Bu kararları alırken babayı da dâhil etmek gerektiğinden bahsediyorum. Anne çocuğun yapışık olduğu, babanın dâhil edilmediği bir gelişim sürecinde, bu bağımlı ilişki çocuğun yetişkinlik çağına geldiğinde de bağımsızlaşma davranışlarını sergileyememesine neden olur.

Çocukla ilgili kararlar söz söyleyen baba aile de gücünde sembolü olduğu için çocuktaki güven duygusunu destekler. Çocukların babalarından güven duygusunu almaya ihtiyaçları vardır. ‘Benim babam çok güçlü’ bir çocuğun sıkça bunu söylediğini duyarsınız. Çocuk kendini güven de hissedebilmek için babanın onu koruyacağını kollayacağını hissetmek ister. Yani babanın gücünü hissetmek ister. O daha küçük bir çocuktur ve korunulmaya ihtiyacı vardır. Annelerin de Bu durumu destekleyici sözler söylemesi önemlidir. ‘Evet, baban çok güçlü seni korur.’, ‘Baban açabilir bunu.’, Yapamadığı bir şey olduğunda babana sor istersen o yapabilir gibi cümleler çocuğun gözünde babanın koruyucu ve kollayıcı özelliğini pekiştirecek güven duygusunu arttıracaktır.

Bu otorite kavramı katı, sert, temasa izin vermeyen bir otorite değildir. Çocukların sevgi ihtiyacı kadar kuralları belirleyen ebeveynlere de ihtiyaçları vardır. Bunu yaparken tabi ki katı bir tutumdan bahsetmiyorum, babanın çocuklarına şefkat göstermesi, koruması kadar önemlidir. Mesela çocuğa sevdiğini söyleyebilir, sarılabilir, ona gülümseyerek ve şakalaşarak sevgisini ifade etmelidir. Çocuklarının dertlerini dinlemeli, çözüm üretmesinde yardım etmelidirler. Babalarda da anne kadar çocuğun duygularına önem vermeli onları anlamaya çalışmalıdır.

Tek ebeveynin iki ebeveynli aileye oranla disiplin konusunda zorlandığı görülmektedir. Annenin veya babanın tek başına karar verdiği noktalarda, çocuklarını üzmemek kırmamak adına tutarsız davranışlarda bulunabiliyor. Böylelikle diğer ebeveyn disipline eden, katı olarak algılanabilir, bu kararların ortak verilmesi, çocuğa da bu durumun belli edilmesi ideal olandır.

Anne ve babanın ortak dil konuşması

Anneyle babanın ortak dili oluşturabilmesi çocukların gelişim süreçlerinde önemli yer teşkil etmektedir. Anneyle babanın sürekli fikir ayrılığı yaşadığı durumlarda, çocuk ikilemde kalacak ne yapacağını bilemeyecektir.

Örn: Anne izin verip baba vermediği veya tam tersi olduğu durumlarda, çocuklar izin veren, ona dayanamayan tarafı zorlarlar. O da anne baba arasında gerilimlere neden olabilir. Çocuk içinde ne yapacağı belirsiz, sınırları, kuralları esnek bir durum olur.

Babalar, çocuklarıyla yeterince vakit geçiremediklerinden dolayı suçluluk duyup, çocuğun istediklerini yapmaya özen gösterebilirler. Ne olacak yapsın bir kerede bak mutlu oldu gibi söylemleri, annelerin koyduğu kuralların bozulmasında etkili olur. Böylelikle çocuk babasının gelmesini tekrar aynı isteklerinin olmasını bekler. Bu durum da annede öfke yaratabilir, baba çocuğunu mutlu etmeye çalışırken, baba izin verici, anne kural koyucu durumuna düşer veya tam tersi durumlar söz konusu olabilir.

Hangi ebeveyn çocuğun taleplerini karşılıyorsa çocuk yumuşatabileceği ebeveyne yönelir. Burada bahsettiğim katı bir disiplin anlayışı değildir. Bir kural esnetilecekse veya çocukla inatlaşma noktasına gelinmiş kriz oluşmuşsa çocuğun istediğinin yapılmasının tek ebeveynin değil iki ebeveyninde onayladığını bilmesi gerekmektedir.

Anneler bazen babayı o noktada devreye sokup "ben izin veriyorum ama baban izin vermiyor." Bu doğru bir yaklaşım değildir.

Anne ve babanın kararları beraber alması, çocuklarına karşı ortak bir dil kullanmaları gerekir. Anne baba kendi arasında anlaşamıyorsa bu çocuğu da etkiler. Anlamaz yaşı küçük diye düşünmeyin, çünkü çocuklar anlarlar. Bu anlaşmazlıklarınız çocuğunuza koyacağınız kurallar veya önemli kararları etkilememelidir. Ortak dil kullanan anne babaların çocukları kuralların ne olduğunu küçük yaşta öğrenir ve kural koyamayan ebeveynlere göre, daha kolay uygular.

Babanın çocukta özdeşim sürecindeki etkisi

Bir diğer önemli olgu ise, özdeşim sürecidir. Çocuklar anne ve babalarının davranışlarını örnek alarak büyürler. Hem ilk ikili ilişkiyi, hem de hemcinslerinin nasıl davrandığını gözlemlerler. Bir kız çocuğu için anneyle, bir erkek çocuk için ise babayla özdeşim kurarak büyümek önemlidir. Hepimizin çocukluğumuzda deneyimlediği ben büyüyünce annemle/babamla evleneceğim süreci psikoloji de ödipal döneme tekabül eder. Bu sürecin sağlıklı tamamlanması sonucunda erkek çocuk baba gibi davranıp anne gibi bir kadınla evlenmeyi hayal eder. Kız çocuk da anne gibi olup baba gibi biriyle olmak ister. Bu tamamen sağlıklı bir süreçtir. Bu dönemde karşı cinse olan düşkünlüğünün yerini hemcinsle kurulan özdeşim alması beklenir. Bu nedenle de babanın varlığı bu üçgenin tamamlayıcı bir noktasıdır.

Kadın ve erkek rollerinin belirlenmesinde anne ve baba gördüğümüz ilk örneklerdir. Bu nedenle cinsiyet rollerinin belirlenmesinde önemli rol oynarlar. Fakat şunu belirtmekte de fayda vardır ki anne veya babasız büyüyen çocuklar cinsiyet kavramını geliştiremez, sağlıklı bir cinsel kimlik oluşturamazlar. Aile de olan bir başka erkek veya kadın figürünün varlığı bu kimliğin oluşturulmasında rol oynar.

Yoğun çalışan baba

Baba çocuk için sürekli “meşgul ve yorgun” olan bir birey olmamalıdır. Çocuk istediğinde babaya ulaşabilmeli, baba eve geldiğinde yorgunluğunu çocuklarıyla birlikte çıkarabilmenin yollarını denemelidir. Sürekli yorgun ve bitkin olan babayla iletişim kuramayan çocuk, bir süre sonra bunu denemekten vazgeçer ve kendiyle ilgi gösteren ebeveyni tercih eder.

Zaman geçiremediğiniz için telafi etmek adına ‘gelirken sana ne hediye alayım?’ demek çocukların ihtiyacını gidermeyecektir. Aksine bu duruma alışan çocuk her daim beklenti içerisinde olur, hediye getirmediğiniz durumlarda size öfkelenir. Bu yaklaşım baba çocuk paylaşımını sağlamaz, baba figürü çocuğun maddi taleplerini yerine getiren bir sembol haline gelir.

Birlikte geçirilen bir saat bile verimli olabilir. Çocuğunuzun istediği oyunu onunla beraber oynayabilirsiniz. İkinizin paylaştığı özel bir saattir bu, hem anneye bir saat kendine ayırmasını sağlar hem de sizin çocuğunuzla verimli vakit geçirmenizi sağlar. Çocuğunuzla geçireceğiniz 1 saat bile, ilginizi çocuğunuza verdiğiniz sürece, çocuğunuz sevildiğini ve değer gördüğünü hisseder. Babanın ilgisini ve sevgisini hisseden çocuk ruhsal olarak doyurulmuş olur.


Ilgın Şirin

Klinik Psikolog



25 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page